Gladyatör Maximus Decimus Meridius’un ölümünden 15 yıl sonrasıdır. Kana susamış kalabalıklar yarı deli ikiz imparatorları zalimliğin yeni zirvelerine iterken Kolezyum’daki savaşlar çok daha ölümcül ve görkemli hâle gelmiştir. Roma İmparatorluğu sınırlarını genişleterek, yoluna çıkan her kültürü yağmalayarak ve hayatta kalanları ringde yaşamları için savaşmaya zorlayarak yeryüzündeki yürüyüşünü sürdürmektedir. FullHDFilmizleseneBOX keyifli seyirler diler.

Fazlasıyla sıradan bir yaşam süren Michael, Dublin'in en büyük ve en belalı gangsteri Darren Perrier'a borçlanmıştır. Borcunu ödemesi için 24 saati kalmıştır, ama onun hiç parası yoktur. Daha da beteri, âşık olduğu komşusu Brenda, Perrier'ın adamlarından birini vurur. Bu manzaraya bir de Michael'ın uyku sorunları olan babası eklenince, oldukça ilginç bir kaçak üçlüsü ortaya çıkar.

Doğulu, yıllarca kaldıkları cezaevinden çıkıp, özgürlüklerine kavuştuktan sonra kendilerini zorlu bi intikam serüveninin içinde bulan Fırat Doğulu ve can yoldaşı Akın'ın hikayesini konu ediyor.

II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde New England bölgesindeki Peyton Place kasabasında yaşayan aileler kasabadaki skandallarla uğraşırken bir yandan da gençleri düzende tutmaya çalışırlar. En son olay iyice sinirleri germiştir. Bir okul görevlisi alkollü olduğu sırada, üvey kızının travmatik olaylar yaşamasına sebep olur. Sonuçları ise mahkemeye kadar gidecektir. Mahkemede ki bu duruşma sırasında mükemmel görünen kasabanın tüm gerçekleri ortaya çıkar...Dokuz dalda Oscar ödülüne aday gösterilmesinin yanı sıra o dönemdeki çekilmiş en uzun metrajlı film olan yapımın yönetmenliğini Mark Robson başrollerini ise Lana Turner, Lee Philips ve Lloyd Nolan paylaşmaktadır.

Günümüz İtalya'sı ile onun hemen ötesindeki hayali bir diyar arasında geçen bir ergenlik masalı olan Wonderwell, 12 yaşında saf ve meraklı bir kız olan Violet'in dünyasını sonsuza dek değiştiren heyecan verici bir yolculuğa çıkmasını anlatıyor.

Joika, bale sanatçısı Joy Womack'in yaşamını konu ediyor. Joy Womack, Anastasia Stevens'dan sonra Moskova'nın en ünlü bale akademisi olan Bolşoy Bale Akademisi'nden mezun olan ikinci Amerikalıdır. Filmde, akademiyi başarıyla bitirebilmek için birçok fedakarlıkta bulunan Womack’ın kariyer hayatına odaklanılıyor.

Carl Vandermeer (Greg Kinnear), eski bir Deadhead iken, dine dönerek Üçüncü Milenyum Kilisesi`ne bağlanır. Artık, karizmatik Rahip Dan Day (Pierce Brosnan) tarafından yönetilen bu mega kilisenin yayın bölümünde çalışmaktadır. Carl ve Dan ateist bir profesör olan Paul Blaylock (Ed Harris) ile, ofisinde yeni bir kitap üzerine konuşurlarken, Dan kazara bir suç işler. Dan, işlediği suçu şeytanın bir oyunu olarak algılar. İtiraf ederse planladığı tüm projelerin tehlikeye gireceğini düşünerek, bir taraftan olayın üzerini örtmeye, diğer taraftan da Carl’ı susturmaya çalışır. Gerçekleri anlatmaya çalışan Carl’a, yine eski bir Deadhead olan Honey Foster'dan (Marisa Tomei) başka kimse inanmayacaktır..

Biyolojik bağları olmadığını öğrenen Gallo ve Benito, bu sırrın peşine düşerek Meksika’ya doğru bir serüvene atılırlar. Televizyon yapımcısı Gallo, yaşadığı büyük bir kaybın ardından, eski bir sözünü tutmaya karar verir. Yanına oğlu olduğunu sandığı Benito’yu ve aile dostu Diana’yı da alarak yola çıkar. Bu yolculukta geçmişle yüzleşirken, kaybettiklerini yeniden bulur ve hayattaki değerleri yeniden anlamaya başlarlar.

Üniversite yıllarında içine kapanık ama derin bir dünyaya sahip genç bir adamla tanışan Hana, zamanla ona âşık olur. Aşkları büyür, ilişkileri derinleşir ve sonunda evlenmeye karar verirler. Ancak bu masalsı mutluluğun ardında saklanan büyük bir sır vardır: Hana’nın eşi, “Ookami”, son kurt adamdır.Zamanla çiftin iki çocuğu olur. Kızlarına “Yuki”, oğullarına ise “Ame” adını verirler. Yuki asi ve enerjik bir çocukken, Ame içine kapanık ve sessiz bir yapıya sahiptir. Fakat bir gün, hayatlarının akışını değiştirecek o acı olay yaşanır: Baba bir anda ortadan kaybolur. Ardından onun cansız bedenine ulaşılır ve bu trajedi, aileyi derinden sarsar.Bu büyük kaybın ardından Hana, çocuklarını koruyup büyütebilmek için şehirden uzak, doğayla iç içe, sessiz bir dağ evine taşınmaya karar verir. Yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışırken huzuru bulurlar, ancak zamanla başka bir zorlukla yüzleşmek zorunda kalırlar: Çocuklarının kim olduğu sorusu. Onlar kurt mu, yoksa insan mı? Bu ikilem, hem Hana'nın hem de çocukların iç dünyasında büyüyen bir çatışmaya dönüşür.Böylesine derin ve duygusal animasyonlar izleyene huzur verir; film sona erdiğinde ise, tıpkı Hana’nın yüzündeki gibi sıcak bir tebessüm bırakır insanın yüzünde. :)

Serebral palsili oğluna yardım etmek için her şeyi göze alan Bárbara, deneysel bir tedavi için ailesini Hindistan'a götürür. Aynı adlı kitaptan uyarlandı.

Joseph çok sevdiği eşini kaybedince yaşadığı yoğun acıyla depresyona girer, dahası şiddet ve öfke nöbetleriyle psikolojisi alt-üst olur. Yaşadığı bu soğuk ve karanlık dünyadan kurtulmak isteyen Joseph, aradığı umudu dini bir yardım kuruluşunda görevli olan Hannah'da bulan Joseph yüreğini rahat bırakmayan pişmanlıkları bu kadın sayesinde dile getirir. Öte yandan Hannah'nın da şiddet gördüğü kocasıyla sorunları vardır. Joseph ve Hannah birbirlerine yakınlaşacak ama beklendiğinin aksine bu yakınlık ikisine de iyi gelemeyecektir... FullHDFilmizleseneBOX keyifli seyirler diler.

Gerçek bir hikayeden uyarlanarak yapılan "61" filmi Efsane Beyzbol Oyuncusu Roger Maris'in başarı öyküsünü anlatmaktadır. 1960 Yılında Kansas City Beyzbol takımdan New York Yankelerine transfer olan sağ kanat oyuncusu Roger Maris (Barry Pepper) takımın yıldızlarından Mickey Mantle(Thomas Jane) ile muhteşem bir sezon geçirmektedir.Her iki oyuncuda takımlarına yapmış oldukları sayı turları ile bir anda ilgi odagı olurlar ve uzun zamandır rekoru kırılamayan Babe Ruth'un 61 sayılık rekorunu egale etme şansı yakalarlar. Şimdi geriye tek bir şey kalmıştır Babe Ruth'un 61 sayılık rekorunu kırmak. Beyzbol severlerin begenerek izleyebileceği filmin yönetmenligini Billy Crystal başrollerini ise Barry Pepper ve Thomas Jane paylaşmaktadır.

Çavuş Tony Stone (Woody Harrelson) ve Er Will Montgomery (Ben Foster), Afganistan ve Irak savaşında ölen askerlerin vefat haberini ailelerine ulaştırmakla görevli iki askerdir. Bu askerler normalde gece hayatına düşkün ve savaşla pek ilgisi olmayan tiplerdir. Ancak bu görev sırasında askerlerden biri, şehit düşmüş bir subayın karısıyla ilişki yaşamaya başlayınca etik bir çıkmazın ortasına düşer ve hayatlar sarsılmaya başlar.

Olaylar 20. yüzyılın hemen başında İngiltere'de Edward çağı hüküm sürerken geçer. Lucy Honeychurch (Helena Bonham Carter) akranı olan bütün kibar İngiliz kızlarının yaptığı gibi zoraki bir Avrupa turuna gönderilir. Bu turlarda genç kızların yanında mutlaka yaşlı bir kadın refakatçi olmaktadır. Bu seyahatte de Lucy'nin refakatine evde kalmış yaşı geçkin kuzeni Charlotte Bartlett (Maggie Smith) verilmiştir. İtalya'ya geldiklerinde bir süreliğine Floransa'da bir pansiyonda oda tutarlar. Burada başka İngiliz gezginler de vardır.