Bir çiftlikte büyümekte olan genç bir kız, ailesinden kalan değerli bir yadigârı geri almak için uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkar. Bu serüven, onu sıra dışı karakterlerle dolu, tehlikeli bir şehre sürükler. Burada hem gerçek aşkını bulur hem de sevdiği adamın ruhunu kurtarmak adına müziğin büyüsüne ve kaderin cilvesine meydan okumak zorunda kalır. Bu epik mücadele, onun içsel gücünü ve inancını da sınar.

Alexander Hacke adındaki bir müzisyen, farklı kültürlerin müzikle nasıl kaynaştığını keşfetmek ve İstanbul'un benzersiz melodilerini kayda almak için, Türkçe bilmemesine rağmen bu şehre doğru yola çıkar. İstanbul'da klarnet ustası Selim Sesler’le karşılaşır ve aralarındaki iletişim, kelimelerden çok müzikle kurulmaya başlar. Bu müzikal etkileşim zamanla genişler; yolculuklarına birçok sanatçı eşlik eder ve birlikte İstanbul’un çok katmanlı müzikal yapısını gün yüzüne çıkarırlar. Tarzların çeşitliliği, onları ortak bir noktada buluşturur: İstanbul’un şarkısını yaratma arzusu.

Wicked, yeşil tenli Elphaba'nın Batı'nın kötü cadısı haline gelişini Oz Büyücüsü ile olan ilişkisi üzerinden anlatıyor. Elphaba, henüz gücünü keşfetmemiş genç bir kadındır. Gerçek kalbini bulamamış popüler Glinda, Shiz Üniversitesi'nde Elphaba ile tanışır. Bu dostluk, Oz Büyücüsü ile karşılaştıkları andan sonra dönüm noktası haline gelir ve onları farklı yönlere savurur. Güç peşinde olan Glinda, popülerlik arzusuyla yoldan saparken, Elphaba çevresindekilere sadık kalmaya kararlıdır ve bu kararlılık onu beklenmedik olaylarla karşılaştırır. Oz’daki olağanüstü maceralar, her ikisinin de kaderini bambaşka şekilde şekillendirir.

Gençlik - Youth filmi, İki çılgın zampara Fred ve Mick'in Alplere uzanan yolculuklarını ve lüks bir otelde geçirdikleri zamanı konu ediniyor. Yaptığı film projeleri üzerine kariyerli bir yönetmen olan Mick işini severek yapan yıllardır yönetmenliğin hakkını veren bir adamdır. İşi ile arasında sıkı bir bağ oluşan Mick severek yaptığı mesleğini sürdürmeye devam eder. Fred ise nota ve ruha hitap eden melodilerle beslenen bir adamdır çünkü müzisyendir ama müzik hayatına uzun zamandır ara vermiştir. Bu iki arkadaş gürültülü ve stres yoğunluğunun bol yaşandığı şehir hayatından uzaklaşıp Alplere gelirler. Burada bir otelde tatil yapan iki arkadaş oldukça iyi zaman geçirmeye başlarlar. Mick hem tatil yapıp hemde yeni projeler için çaışma yaparken, Fred ise müzikten epek zamandır uzak kalan ilhamını karşısına çıkan biri sayesinde tekrar besleyecektir. Youtg 2015 filminin oyuncu kadrosu, Holywood starları Michael Caine, Harvey Keitel, Rachel Weisz isimleri ile izleyiciye sunulurken, yönetmen koltuğunda ise Paolo Sorrentino oturuyor.

Onun onlarca yıllık kariyerinde bestelediği unutulmaz müzikler, en sevilen filmlerin vazgeçilmez birer parçası. Bir yandan film tarihini oluşturan anların zor bulunan kamera arkası görüntülerine bakarken, bir yandan da Maestro John Williams'ın kendi öyküsünü yönetmenlerden, müzisyenlerden ve ilham verdiği diğer isimlerden dinleyin.

"A Complete Unknown", genç Bob Dylan'ın 1961 yılında New York'a gelişiyle başlayan ve 1965'te rock müziğe geçişine kadar uzanan dönemi ele alıyor. Film, Dylan'ın Greenwich Village'daki folk müzik sahnesine katılımını, Pete Seeger ve Joan Baez gibi figürlerle kurduğu ilişkileri ve müzik kariyerindeki hızlı yükselişini anlatıyor. Ayrıca, Dylan'ın üniversite öğrencisi ve sanatçı Sylvie Russo ile olan romantik ilişkisi de filmde önemli bir yer tutuyor. Dylan'ın halk müziğindeki başarısının ardından rock müziğe geçişi ve bu süreçte yaşadığı zorluklar, filmde derinlemesine işleniyor. Timothée Chalamet'in Dylan'ı canlandırdığı filmde, Edward Norton Pete Seeger'ı, Elle Fanning ise Sylvie Russo'yu canlandırıyor. James Mangold'un yönetmenliğini yaptığı bu biyografik drama, izleyicilere Dylan'ın kariyerindeki bu kritik dönemi ve müzik dünyasında yarattığı etkiyi detaylı bir şekilde sunuyor.

"Better Man", Robbie Williams'ın hayatını ve kariyerini sıra dışı bir anlatımla beyaz perdeye taşıyan 2024 yapımı bir biyografik müzikal filmdir. Michael Gracey'nin yönetmenliğinde çekilen film, Williams'ın Take That grubuyla elde ettiği erken dönem şöhretini, solo kariyerindeki başarılarını ve bu süreçte karşılaştığı kişisel zorlukları gözler önüne serer. Filmde, Williams'ın kendi seslendirmesiyle anlatılan bu hikâye ve şöhretin getirdiği yabancılaşma izleyiciye farklı dersler verecektir. Ayrıca, filmde Williams'ın en popüler şarkıları ve etkileyici sahne performansları da yer alarak, izleyicilere hem görsel hem de işitsel bir şölen sunuyor.

Karayipli göçmenlerin oğulları olan Francis ve Michael, Toronto'nun erken dönem hip-hop sahnesinin nabız gibi atan ritmi arasında erkeklik, kimlik ve aile sorularıyla karşı karşıya kalırlar.