Film, yeni hamile kalmış bir çiftin hikayesini konu alıyor. Çift, bebekleri için heyecanla hazırlık yaparken, bir yandan da hayatlarının beklenmedik bir misafirle karmaşık bir hal almasına tanıklık ediyorlar. Adamın hastalanmış ve uzun zamandır görüşmedikleri üvey annesi, kapılarını çalarak onlardan yardım istemekte. Bu durum, ilk etapta çift için büyük bir sürpriz ve belirsizlik yaratıyor; çünkü geçmişte üvey anne ile olan ilişkileri oldukça soğuk. Ancak, vicdanları ve insaniyetleri gereği yaşlı kadını evlerine kabul etmeye karar veriyorlar.Zamanla üvey annenin varlığı, çiftin günlük yaşamlarını ve ilişkilerini çeşitli şekillerde etkilemeye başlıyor. Film, bu dinamik içinde doğan olaylarla dolu bir süreç sunarken, karakterlerin duygusal yolculuklarını da derinlemesine irdeliyor. Üvey annenin evi terk etmemesi, çiftin filmi andıran hayatlarına karmaşıklık katıyor ve onlara kendi iç dünyalarını ve birbirleriyle olan ilişkilerini keşfetme fırsatı sunuyor. Hikaye, izleyicilere aile ilişkilerinin karmaşıklığını ve sevgi, affetme gibi duyguların gücünü anlamaları için farklı bir perspektif kazandırıyor.

Genç bir kadın, ıssız bir çölde tek başına araç kullanırken, beklenmedik şekilde saplantılı ve tehlikeli bir şerifin hedefi haline gelir. Masum gibi başlayan bu yolculuk, giderek ölümcül bir kovalamacaya dönüşür. Zamanla işler daha da karışır; şiddet dolu akıl oyunlarının içine sürüklenen genç kadın, hayatta kalmak için tüm kurnazlığını ve içgüdülerini kullanmak zorundadır. Bu, zekânın ve iradenin sınandığı zorlu bir hayatta kalma savaşına dönüşür.

Sakshi, yedi yaşındaki kızını karanlık bir tarikatın liderinin sinsi planlarından korumak için büyük bir mücadele verir. Bu çaba sırasında yalnızca batıl inançlara karşı koymakla kalmaz, aynı zamanda kendisini ve çevresindeki genç kadınları hedef alan uğursuz bir tehdit ile yüzleşmek zorunda kalır.

Üvey babasının birikimlerini çalarak vahşi bir kaplan satın almasıyla Kelly'nin üniversiteye gitme hayalleri bir anda yıkılır. Fakat asıl kâbus, çıkan bir kasırga sonrası Kelly ve otistik kardeşinin, bu yırtıcı hayvanla birlikte evde mahsur kalmalarıyla başlar. Soluksuz izlenecek bu gerilim dolu hikayede, cesur genç kız ve küçük kardeşi, aç yırtıcının pençesinden kurtulmak ve hayatta kalmak için zekalarını ve kararlılıklarını sonuna kadar kullanmak zorundadır.

İki Amerikalı genç kız, keyifli bir Avrupa tatiline çıkmışlardır. Almanya'da gerçekleştirdikleri bir gezi sırasında, araçları aniden bozulur ve hava tamamen kararmıştır. Yardıma ihtiyaç duyan bu genç kızlar, bir ormanın derinliklerinde mahsur kalırlar. Tam o esnada karşılarına bir villa çıkar. Ertesi sabah uyandıklarında, kendilerini eski bir mahsende bulan kızlar, daha önce tanımadıkları bir Japon turistle karşılaşırlar. Bu mahsende kendilerine konaklama sağlayacak olan kişi ise, geçmişte başarılı bir cerrah olarak tanınan Dr. Hieter'dir. Zamanında siames ikizlerini ayırmadaki ustalığıyla bilinen doktor, şimdi kendi hastalıklı deneylerini üç tutsak üzerinde gerçekleştirmek için plan yapmaktadır.

Kurgusal Doktor Heiter'dan etkilenen Martin, psikolojik sorunlar yaşayan yalnız bir adamdır. On iki kişiden oluşan bir insan kırkayak yaratma obsesyonuna kapılır ve bu hastalıklı hayalini gerçeğe dönüştürmek için korkunç bir plan yapmaya karar verir.

İnsan Kırkayak filmlerinden ilham alan kötü şöhretli ve sorunlu bir cezaevinin müdürü, karşılaştığı sorunlara çare bulmak amacıyla beş yüz kişiden oluşan bir insan kırkayak yaratmayı planlar.

Torun sahibi olma arzusuyla üç harflilerle gizli bir anlaşmaya varan Zeliha, anlaşmanın şartları gereği, torunu Nazar'ı ergenliğe ulaştığında onlara teslim etmek zorundadır. Ancak oğluyla gelini bu anlaşmayı bozunca, Nazar üç harflilere kurban edilir. Zeliha, ağır bir kaderle yüzleşirken büyüden vazgeçip torununa adanmış bir yaşam sürmeye niyetlenir. Fakat Nazar, 17 yaşında cinsel istismara uğrayıp vahşice öldürüldüğünde, Zeliha’nın içindeki intikam ateşi alevlenir; bu kez çok daha karanlık ve derin bir yola adım atacaktır.

Genç Heather, akranları tarafından dışlanmaktadır. İşkence görmüş olan patenci Jonny ile derin bir bağ kurar. Ancak bu yakınlık, Heather’ın içinde bastırmaya çalıştığı hayvani dürtüleri kontrol etmesini zorlaştırır.

Tecrübeli bir dedektif ile acemi bir sağlık görevlisi, bir seri katili durdurabilmek için kendi geçmişleriyle yüzleşmek zorunda kalacaklarını keşfederler.

Can, annesi Derya ile birlikte sıradan bir yaşam sürerken, annesinin giderek tuhaflaşan paranormal davranışları hayatlarını altüst eder. Derya, anlamını bilmediği antik dilleri konuşmaya başlamış, anlaşılmaz hareketler sergilemiştir. Bu olayların kendi ruh sağlığını tehdit ettiğini fark eden Can, gerçeği öğrenmek için daha derin bir araştırmaya girişir. Zamanla, yaşananların kökeninin, anneannesi ve büyükbabasının geçmişine, annesinin doğmuş olduğu köye uzandığını keşfeder. Esrarengiz olayların merkezine doğru ilerlerken, Can ve annesi Derya, onlara yardım edebilecek sadece tek bir kişi olduğunu öğreneceklerdir.

Annesinin ani ölümünün ardından, yumuşak huylu ancak kaygılı bir adam, memleketine dönüş yolculuğunda en derin korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bu hikaye, annesine ulaşmaya çalışan paranoyak bir adamın macerasını anlatıyor. Kaygı krizleri ve korku ataklarıyla boğuşan Beau, annesini ziyaret etmek üzere çıktığı yolda onu bekleyen karanlık güçlerle ve görünmeyen gözlerle karşı karşıya geliyor. Aynı zamanda iç dünyasının gizemlerini ve annesiyle olan ilişkisini çözmeye çalışıyor. Film, günümüz dünyasının duygusal karmaşasını ve kolektif bilinmezliklerini mercek altına alarak, bir adamın yalnızca kendi yolculuğunu izlerken her adımda korku ile mizahı ustaca harmanlıyor.

Vosges ormanındaki oduncuların 8 yaşındaki oğulları Lucas ve Mathias, en iyi arkadaşlardır. Bir gün, arabasını sürerken Lucas'ın babası, bisikletle dağdan aşağı inen Mathias ile ölümcül bir şekilde çarpışır. Arabanın arkasında oturan Lucas, babasının arkadaşının cansız cesedini vadiye attığını çaresizce izler. Bu korkunç kaza hakkında sonsuza dek sessiz kalması gerektiğini fark etmesi için ise tek bir bakış yeterlidir. Yirmi yıl sonra, ailesinin cenazesi için bölgeye döndüğünde, Lucas, kız arkadaşı ve en iyi arkadaşı eşliğinde Mathias'ın babasıyla karşılaşır. Hala suçluluk duygusuyla perişan olan Lucas, evinde bir kahve içmeyi kabul eder.

Üç arkadaş bir gün okulu asıp terk edilmiş bir lunaparka giderler ama buldukları beklediklerinden çok farklıdır.